SARIKÖY'ÜN TARİHİ

Sarıköy halkı, Selçuklular zamanında Orta Asya’dan Sivas Yıldızeli’ne yerleşmiştir.Sivas Yıldızeli’nden kuraklıktan dolayı bugünkü Yozgat Çekerek Sarıköy’e yerleşmiştir. Köy önceleri göçebe olarak yaşamaktadır. Sarıköy halkına “Yörük” denmektedir. Köy halkı Orta Asya Türkmenlerindendir. Köy halkına Sıraç da denilmektedir. Sıraç kelimesinin anlamı: Sır; giz, gizli anlamındadır. Aç sözcüğü ise açamak fiilinden gelmektedir. Diğer bir anlamı ise; sır perdesini açıp kaldıran, sırra vakıf olan, gönül gözü ile Hakk’ı gören anlamında kullanılır.
Osmanlı Tapu Tahrir defterlerinde Saraç(Sıraç) Cemaati’nin Tokat bölgesinde olduğu belirtilmektedir.Buna göre köy hem Türkmen hem de Sıraçtır.
Köyün kurucusunun Sofuoğlu Hasan olduğu düşünülmektedir. Ancak bir diğer rivayete göre de Hançeroğlu’nun köye ilk geldiği söylenmektedir. Köye ilk gelenler Hançerler, Bayramoğlu, Sofular, Kepekçiler, Çuhadar oğulları, Aveliler, Guru Üsükler, Köraliler, Kartallar, Üsmenler ve Kâyalardır. Köyün tarihi ile ilgili bir diğer rivayet ise 1960 yıllarında köye bulunan bir öğretmen Sofuoğlu’nun taşını inceledikten sonra bu taşın üzerindeki yazının yedi yüz elli yıl öncesine ait olduğunu söylemiştir. Sofuoğlu’nun köyün geçmişine ait kitabı olduğu söylenmektedir. Ancak kitabın şu anda nerede olduğu bilinmemektedir. Sofuoğlu kitabını Arapça ve Farsça olarak yazmıştır. Bu kitabın köyde Sofuoğlu’nun soyundan birinde bulunduğu ancak bu kişinin bu kitabı kimseye göstermediği ileri sürülmektedir. Genel olarak köyün kurucusunun Sofuoğlu veya Hançeroğlu olduğuna inanılmaktadır.
Zamanında Çapanoğlu, Aynacılar ve Defo isimli eşkıyalar bölgede hüküm sürmüş, köyün kuzeyinde bulunan dağlık bölgede yedi subay şehit edilmiştir. Bu bölgeye “yediler mezarı” ismi verilmiştir. Daha sonra bu şehitlerin naaşı Çekerek’e nakledilerek “şehitler anıtı” adında bir anıt dikilmiştir. Liderliğini Çapanoğlu’nun yaptığı grup isyan çıkarmış ve bu isyanın tesirleri bu bölgeye kadar ulaşmıştır. Bu isyan Haziran-Temmuz 1920 tarihinde bastırılmış ve 6 Ekim 1921 tarihinde İbrahim Bey komutasındaki birlik buradaki eşkıyaları Deveci Dağı civarında geriye kalan eşkıyaları taramıştır. Defo denilen eşkıya da öldürüldükten sonra köy halkı artık Millî Mücadele’ye katılmıştır. Cepheye giden birçok kişi ya geri dönmemiş ya da savaşta şehit olmuştur.

1 yorum:

musa dedi ki...

syn hocam ben sizi tanımıyorun ama elinize sağlık muhteşem özveriyle güzel bir tasarı yapmışsınız keşke daha fazla fotograf koysanız daha ıyı olurdu ama eminim ki daha fazlasını yapacaksınız size kolay gelsin.